Sportif Değerlendirme ve Geliştirme Kurulunun medyaya yansıyan son raporuna göre 7 Federasyon başarılı bulunurken  diğer  federasyonların başarısız oldukları yönünde kanaat belirtilmişti.

Peki spor kamuoyu bu raporu nasıl okumalı?

Şahsi görüşüm rapor oluşumu çok aceleye getirildi. Apar-topar hazırlanan bu rapor Rio’daki başarısızlığı hızlı bir şekilde kapatma telaşıydı diye düşünüyorum...

Sportif Değerlendirme Kurulu’nun geçirdiği evrelere kısaca göz atacak olursak;
Sportif Değerlendirme ve Geliştirme Kurulu Mevzuatı Gençlik ve Spor eski Bakanı Suat KILIÇ döneminde 13 Temmuz 2012 tarihli ve 28352 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelikte belirtildiği gibi 7 kişiden oluşturulan Kurul  üyeleri de belirlenerek 30 Kasım 2012  tarihinde ilk toplantısını yaptı... Yönetmeliğe göre  Kurul üyelerinin görevi 2 yıl ile sınırlandırılmıştı ve üyelerin görev süreleri normal şartlarda 2014 yılında sona eriyordu. Ancak dönemin bakanı Suat KILIÇ ’ın görevi de Kurul üyelerinin görev süresinden daha  önce sonra erdi. Yani 25 Aralık 2013 tarihinde Bakanlık Koltuğunu hemşehrisi yeni Bakan Akif Çağatay KILIÇ’a devrediyordu. Çağatay KILIÇ döneminde uzun süre sessizliğe bürünen kurul üyeleri  Olimpiyatlara tam 8 ay 3 gün kala yeniden belirlenerek 28.12.2015 tarihinde atamaları yapıldı.

Eski 7 kişilik kurul üyelerinden 5 kişiye yeni kurulda görev verilmedi. 
Federasyonların SDGK Raporuna yansıyan performanslarını nasıl okumalıyız?.. SDGK son raporunda Rio Olimpiyatlarındaki başarısızlığın müsebbiblerini buldu. Evet suçlu Spor Federasyonları yani Başkanlar hepsi bu kadar…Başka suçlu aramaya gerek var mı?

Rio sonrası suçlunun tespit edilmesi Genel İdarenin spor tarafına da derin bir ohh çektirmişe benziyor. Yani onlar sütten çıkmış Ak kaşık muamelesi görmek istıyorlar çünkü kendilerinin  masum ve suçsuz olduklarına inanıyorlar demek istiyorlar ki biz her türlü imkanı verdik podyuma çıkıp ta bizmi yarışacaktık. Hakikaten öyle Sporcular yerine onların yarışması zaten mümkün olmazdı ama Rio Olimpiyatları öncesi mangalda kül bırakmayanlar sizler değilmiydiniz, her şeyi  üst makamlara tozpembe gösterenler sizden başkalarımıydı yoksa…Sizler başarılı, Federasyonlar başarısız öylemi!..

Sayın Bakan’ın medyaya verdiği demeçler hala hafızalarda sıcaklığını koruyor iken, Sayın Spor yöneticileri, sayın federasyon başkanları lütfen herkes şapkasını önüne koysun ve düşünsün "Biz nerde yanlış yaptık?’’ diye. Rio sonrası Hem Genel İdarenin spor tarafında hem de Federasyonlarda sessizlik var nedense?  Herkes ayrı bir beklenti içinde, kimi koltuğunu muhafaza etmek istiyor, kimi de yeniden seçilmek istiyor. Halbu ki Spor kamuoyu sizden Cesur bir ses bekliyor ya "Benden buraya kadar" diyecek istifa edeceksiniz, yada görevi bırakacaksınız,yada Referanslarınızı çeşitlendirip bir müddet daha yola revan olacaksınız.

Duruşunuz, düşünceniz ne olursa olsun özeleştiri yapmak günah değil, ayıp değil, sadece başarısızlığı SDGK’ın raporlarına indirgeyerek es geçemezsiniz Spor kamuoyu başarısızlığın sebeplerini sizin ağzınızdan öğrenmek istıyor.
Genel idarenin spor tarafı Başarısızlığı SDGK aracılığı ile federasyonların üstüne atmakla bu işin içinden kurtulmaya çalışamaz.çalışsa da kimse masum olduklarına inanmaz çünkü rahmettede, zahmettede paylaşım esastır ve esas olmalıda zaten. Zamanında Risk almayanların dövünmeye hakkı yok dolayısı ile risksiz başarıda yok. Kimse kimsenin gölgesine saklanıp başka şeyler peşinde koşmasın,suç varsa cezada olmalı bu ceza sadece Federasyonlara da kesilmemeli Başarının ve Başarısızlığın en birinci sorumlusu İdarenin spor tarafıdır. Çünkü mevcut Federasyon Başkanlarını onlar seçtirdi, yönetimlerine onlar adam verdi, bütçelerini onlar tahsis etti, denetimlerini onlar yaptı. Onlar Federasyonlardaki kötü gidişata dur diyememişse, yada görmemezlikten geldi ise Başarısız olan kim.?
Sözün özü Başarı ve Başarısızlığı sistemden ziyade kişilere endekslersek Belki Tokyo Olimpiyatlarında madalyamız 8 yerine 9 olur.

Türk sporu hem idari hem teknik olarak yenilenmeli, değişmeli ilgililer öz eleştiri yapmalı, Bakan beyin kusura bakmayın BAŞARISISIZ sözü herkese hem ders hem dert olmalı, Mevcut Federasyon Başkanları yeniden aday olmak için Referans aramamalı. Alttan alta seçim çalışmaları yürütmemeli, Makamın takdir yetkisi göz ardı etmemeli,yada idari kesim ben biraz daha koltukta oturayım arayışına girmemeli SDGK birilerini sınıfta koyarken, herkesin Rio karnesi göz ardı etmemeli.
İdareden, Federasyonlara herkes özeleştiri yapmalı, yada bana yeter demeli. Sayın Bakanın elini güçlendirmeli.
"Mahkeme kadıya Mülk olursa Adaletin dağıtıcısı olmaz’’. O nedenle herkes Bayramdan sonraki günlerde nöbet ve Bayrak değişimine hazır olmalı....